“Dini Terk Edince Yaşama İsteğimi Yitirdim” Diyen Arkadaşlara…

Son zamanlarda bana “ateist dert babası” şeklinde bir ünvan verildiği için sürekli bu konulardaki sorunlarla ilgili mesajlar alıyorum. Bunların içinde en sık olanlardan biri: “Dini terk edince hayatın anlamı olmadığını düşünmeye başladım. Hiçbir şey artık zevk vermiyor. Nasılsa öleceksek neden yaşıyoruz demeye başladım. Kendimi boşlukta hissediyorum. Sürekli depresyondayım. Ne yapmam lazım?” Önce uzun yazı okumak istemeyenlere özet geçeyim. Bu evre yoksunluk evresidir. Köprü altında yaşayıp uyuşturucu kullanarak kendini güzel bir dünyada hayal eden bir gencin uyuşturucusunu aniden kestiğinizde, hem madde yoksunluğundan, hem de ayılıp etrafındaki pisliğin farkına vardığından ani bir şok geçirir. Hatta söz konusu madde eroin ya da ağır alkoliklikse, maddeyi aniden kesmek o genci öldürebilir. Bu dinden çıkışın yoksunluk evresi aynı zamanda dinin ne kadar içinde bulunmuş olduğunuza da bağlıdır. Laik bir ailede yaşayan bir genç birkaç gün uykusuz kalıp hayatına devam edebilirken, tarikat içinde büyümüş biri intihar bile edebilir. Yine bu yoksunluk evresinin sonunda aşırı bir öfke olacaktır. Dinle ilgili çok sert ve tepkili konuşan kişiler, kandırıldıklarını yeni fark etmiş, etrafta ne kadar çok insanın dev bir “ölünce başka bi boyuta gideceğiz” tarikatına mensup olduğunu görünce, bu tarikatın başındaki insanların ne kadar rahat para ve güç sahibi olduğunu görünce, kendi etrafındaki sevdiği insanların bile bu tarikata inanmayanları düşman olarak gördüğünü fark edince, ve en kötüsü de, dünyada adalet olmadığını, çoğu yerde kötülerin kazanmış olduğunu fark edince, bütün bu bilgiler bir öfke patlamasına neden olur. Bu evreden de hepimiz geçtik.

“Dini Terk Edince Yaşama İsteğimi Yitirdim” Diyen Arkadaşlara…
“Dini Terk Edince Yaşama İsteğimi Yitirdim” Diyen Arkadaşlara…